23 Mayıs 2008 Cuma

MARKA ALGISINDA 5 BOYUTLU DÖNEM
Pazarda yaşanan rekabet sonucu pazarlama dünyası , algılarda ufak da olsa değişiklikler yapıyor. Görmenin ve duymanın yanı sıra tadın , kokunun ve dokunuşun tüketici üzerinde ki olumlu etkilerinin gözlenmesi , bazı markalara beş boyutlu altın çağ yaşama fırsatını sunuyor.

Kitle iletişim araçlarının görme ve duymayla sınırlı kalması , biz tüketicilerin beklentilerini karşılama konusunda yetersiz kalıyor. Mesela , televizyon reklamlarında yüzlerce görsel ve işitsel mesaja maruz kalıyoruz ama bu satın alma kararımızı oldukça az etkiliyor. Tüketici davranışları ağırlıklı olarak duygularla ilişkilidir , yani marka ile bizlerin ( tüketicilerin ) arasında duygusal bağın gerçekten güçlü olması gerekir. Mesela Martin Lindstrom diye bir bilim ve iletişim adamı " Duyular ve Marka " adlı kitabında " markaların geçmişle kurduğu bağlantının ve tüketiciyle arasında ki duygusal bağının markaya değer katmasının ötesinde , rakiplerinden de kolayca ayırt edilmesi " nin öneminden bahsetmiş.


Örnek olarak , Pepsi-Cola ' nın tadı Coca-Cola markasına göre daha çok beğeniliyor olsa da , biz tüketicilerin tercihi , güçlü duygusal bağın neticesinde Coca-cola ' dan yana oluyor.Bu da sanırım Coca-Cola ' nın reklamlarında ki kapağının açılma sesi ve bardağa düşen buzların çıkarttığı sesle oluyor.Sizde de hemen bir bardak kola içme isteği uyandırmıyor mu? :))


Ya da diş macunlarının dişleri beyazlatması i çürüklere karşı korumasının yanında tadının da önemli olması , markaların bu yönde çalışmalar yapmasına sebep oluyor olabilir.Colgate , reklamlarında tadının güzel olduğundan söz etmese de Signal yerine Colgate markasını tercih etme sebeplerimizden biri de bu olabilir mi acaba???

Bir örnek daha vermek gerekirse , sizden Jack Daniels ile Johnny Walker markalarını gözleriniz kapalıyken ayırt etmeniz istenirse ilk yapacağınız ne olur??? Sanırım tadına bakmadan önce şişesine dokunmak ya da koklamak istersiniz , yanılıyor muyum? Kokuların üzerimizde duymaktan ya da dokunmaktan daha çok etkili olduğunu belirtmek isterim :))

Bugüne kadar tüketicilerin davranışları markaların stratejilerini hep yönlendirmiş , bundan sonra da yönlendirmeye devam edecek. Tek fark ürün ya da hizmetin kalitesi , yeniliği ve fonksiyonel olmasının yetersiz kaldığı günümüzde markaların , tüketiciyi 5 duyu yoluyla etkilemeyi göz ardı etmeyecek olması sanırım
.

Hiç yorum yok: